Kiki Minaj, o kara derisinin ışıltısıyla Danny D’nin karşısında duruyordu; sahne daha başlamadan içinde fırtınalar kopuyordu. Büyük, sahte göğüsleri tam anlamıyla Danny’nin gözlerini kilitlemişti. Kiki’nin kalçası kıvrımlarıyla adeta davetkâr bir melodi çalıyor, Danny’nin iri yaraklığı hemen orada, hazır bekliyordu. İkisinin de içinde yanan o vahşi arzu an be an yükseliyordu; roleplay havasıyla karışan interracial sikmenin gerçek sertliği daha havaya karışmadan hissediliyordu.
Danny ilk hamleyi yapar yapmaz Kiki’nin amcığını dilinden geçirip köpürtmeye başladı. Sert dil hareketleriyle Kiki’nin boğazını delecekmiş gibi sokuyor, harlı harlı nefes alırken kulağına küfürler savuruyordu. O sahte göğüslerin arasındaki siyah deri parıldıyor, Danny’nin elleri ise hiç acımadan onları sıkarak kıza sinirli bir şekilde dayıyordu. Kiki başını geriye atıp inlemelere başladı; o deli dolu ince sesi her saniye daha da açılıyordu.
Sonra sırada sakso vardı, Danny iri yaraklığını amcığın içine alıp tam anlamıyla köktü. Her itişinde Kiki’nin zenci amcığı biraz daha genişliyor, çıtırtılar eşliğinde sert kökleme devam ediyordu. O boşlukta kalan tek şey karnının içine doğru inleyen yanık nefesler ve Danny’nin gırtlağına kadar soktuğu yaraktı. “Seni deli gibi sikicem,” diye hırladı adam, o argo sözler amcığın duvarlarını yırtarcasına yankılanıyordu odada.
Kiki dizlerine çöktü ardından; kalçasını kaldırıp Danny’ye arkasını döndü. Sırtından tutup hızla gömerek içine çektiği büyük kara yarak onu deli gibi sarsmaya başladı. O anlarda kedigiller gibi yüksek sesle inlemeler susturulamazdı; sanki birbirlerinin bedenini yakıyorlardı gece boyunca. Danny amcığın içini yağ gibi kaydırırken sertçe bastırıyor, her seferinde biraz daha derine köklüyordu.
Geri dönüş yoktu artık; ikisi de bu pis oyunun içinde tamamen kaybolmuştu. Kiki’nin boğuk inlemeleri ve Danny’nin hayvanî homurtuları birleşip ortamın havasını iyice kızıştırıyordu. En sonunda adamın sıcak fışkırışı lohusa bir sel gibi Kiki’nin yamru yumru amcığını doldurdu; vücudu titrediği anda bütün cinnetin doruğuna erişmişti kadıncağız. Her şeyi yakan o tokat gibi son patlayıştan sonra bile nefes nefese kalan iki beden birbirine kenetlenmiş, yeni savaşa hazırlanır gibiydi…